Yahudi dinî hukuk literatürünün Tevrat’tan sonra ilk kaynağı olan Mişna, sözlü geleneğin ilk semeresidir. Rabbiler tarafından oluşturulan, Mişna ile başlayıp Gemara (Talmud) ile devam eden bu geleneğin otoritesi o denli yüksektir ki kutsal kitap Tevrat “Yazılı Tevrat” diye adlandırılırken, Mişna ve Gemara “Sözlü Tevrat” şeklinde adlandırılmaktadır. Elinizdeki çeviri, Musa b. Meymun’un (ö. 1204) Mişna’nın tamamına yaptığı şerhin mukaddimesinin çevirisidir. İbn Meymun Judeo-Arabic (İbrani harfleriyle Arapça) yazdığı bu eserine Şerhu’l-Mişna (Mişna Şerhi) adını vermiş ve 1168’de bu &ccedi
Tükendi
Gelince Haber VerYahudi dinî hukuk literatürünün Tevrat’tan sonra ilk kaynağı olan Mişna, sözlü geleneğin ilk semeresidir. Rabbiler tarafından oluşturulan, Mişna ile başlayıp Gemara (Talmud) ile devam eden bu geleneğin otoritesi o denli yüksektir ki kutsal kitap Tevrat “Yazılı Tevrat” diye adlandırılırken, Mişna ve Gemara “Sözlü Tevrat” şeklinde adlandırılmaktadır. Elinizdeki çeviri, Musa b. Meymun’un (ö. 1204) Mişna’nın tamamına yaptığı şerhin mukaddimesinin çevirisidir. İbn Meymun Judeo-Arabic (İbrani harfleriyle Arapça) yazdığı bu eserine Şerhu’l-Mişna (Mişna Şerhi) adını vermiş ve 1168’de bu çalışmasını tamamlamıştır. MS. 2. yüzyıl derlemesi olan Mişna’nın, Tevrat’tan sonra Yahudi hukukunun en büyük kaynağı olması 12. yy. âlimi olan İbn Meymun tarafından hangi gerekçelerle sunulmaktadır? Musa peygamber zamanından kesintisiz bir şekilde “sözlü geleneğin” aktarılması mümkün müdür? Mümkün ise bu nasıl gerçekleşmiştir? Sözlü geleneğin içinde Musa peygambere ait olanlar ve olmayanlar ayırt edilebilir mi? Okurlar, bu çeviride bu tür sorulara Orta Çağ’ın en büyük Yahudi âlimi İbn Meymun’un ağzından cevap bulacaklardır.