Veysel Çolak kadar üretken ve çalışkan ağır sıklet bir edebiyatçı İngiltere’de yaşıyor olsa, Büyük Britanya edebiyatına verdiği hizmetlerden ötürü ona *Sir* unvanını sunarlardı (hem de kraliçe eliyle)…
Demek istiyorum ki Türkiye, Veysel Çolak gibi ileri insanlıktan yana, kendine özgü yaratıcı şiir dilini kuran bir şairi zor bulur…
Birkaç satırla Veysel Çolak’ın şiirinde başı çeken bir özellik üzerinde durmak istiyorum: Onun şiirinde ayırt edici taraflardan biri, kolaycılık saydığı kafiye dayanağından genel olarak kaçınmak için kimi dizeleri kırmaktır. Bu şiir dilini anlamanın yolu, dizeleri tek tek ele almak yerine, alttaki dizelerle bağlarını izleyerek sözcüklerin kazandırdığı anlam içindeki büyülü ses gücünü hissetmektir. (
Tükendi
Gelince Haber VerVeysel Çolak kadar üretken ve çalışkan ağır sıklet bir edebiyatçı İngiltere’de yaşıyor olsa, Büyük Britanya edebiyatına verdiği hizmetlerden ötürü ona *Sir* unvanını sunarlardı (hem de kraliçe eliyle)…
Demek istiyorum ki Türkiye, Veysel Çolak gibi ileri insanlıktan yana, kendine özgü yaratıcı şiir dilini kuran bir şairi zor bulur…
Birkaç satırla Veysel Çolak’ın şiirinde başı çeken bir özellik üzerinde durmak istiyorum: Onun şiirinde ayırt edici taraflardan biri, kolaycılık saydığı kafiye dayanağından genel olarak kaçınmak için kimi dizeleri kırmaktır. Bu şiir dilini anlamanın yolu, dizeleri tek tek ele almak yerine, alttaki dizelerle bağlarını izleyerek sözcüklerin kazandırdığı anlam içindeki büyülü ses gücünü hissetmektir. (...)
Kendi dilini yaratmış bir şair, arabesk düzeyinde aşk mısraları düşüren şair müsveddelerinin yanında bizi yüreklendiren bir `dev` değil midir?