Bilgi çağının hızla artan rekabet ortamında toplumların ekonomik ve sosyal alanda kalkınması sahip oldukları insan gücü niteliğine bağlıdır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte yaşamı boyunca öğrenen bireylere ve hızla artan ekonomik rekabet gereği ise girişimci bireylere ihtiyaç duyulmakta; bu sebeple de yaşam boyu öğrenme ve girişimcilik, üzerinde önemle durulan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. 21. yüzyılda toplumların sosyo-ekonomik gelişimlerinde nitelikli insan sayısının fazlalığı son derece önemlidir. Bilgi çağında ve hızla artan rekabet ortamında nitelikli insan; bilgi çağının gereği yaşam boyu &oum
Tükendi
Gelince Haber VerBilgi çağının hızla artan rekabet ortamında toplumların ekonomik ve sosyal alanda kalkınması sahip oldukları insan gücü niteliğine bağlıdır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte yaşamı boyunca öğrenen bireylere ve hızla artan ekonomik rekabet gereği ise girişimci bireylere ihtiyaç duyulmakta; bu sebeple de yaşam boyu öğrenme ve girişimcilik, üzerinde önemle durulan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. 21. yüzyılda toplumların sosyo-ekonomik gelişimlerinde nitelikli insan sayısının fazlalığı son derece önemlidir. Bilgi çağında ve hızla artan rekabet ortamında nitelikli insan; bilgi çağının gereği yaşam boyu öğrenen, hızla artan rekabetin gereği girişimci birey olarak karşımıza çıkmaktadır. Girişimcilik, gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişiminin temelini oluşturan önemli bir güçtür. Ülkeler bu gücü ellerinde tutabildikleri sürece yenilikçi ve yaratıcı niteliklere sahip üretim imkânı elde edebilmekte, ekonomik bağımsızlıklarını koruyabilmekte ve refah seviyelerini artırabilmektedirler. Bilgi toplumu anlayışının hâkim olduğu 21. yüzyılda her alanda olduğu gibi üretim alanında da işgücünden çok bilgiye dayalı güç önemli hale gelmiştir. Bilgiye sahip olanların ve bilgiyi kullanmayı becerebilenlerin girişimci aktiviteleri dikkat çekmekte; bu durum yeni bilgilerin öğrenilmesi ihtiyacını doğurmaktadır. Bilgiye olan bu ihtiyaç ise yaşam boyu öğrenmeyi gerekli kılmaktadır.
Türkiye’de halk eğitimi merkezleri bireylerin yaşamları boyunca ihtiyaç duydukları bilgi, beceri ve yeterliklerini geliştirmeleri için kurs ve kurs dışı etkinliklerle yaşam boyu öğrenmeyi destekleyen kurumlar olarak faaliyet göstermektedir. Halk eğitimi merkezlerinde, örgün eğitimden faydalanamayan ya da örgün eğitim kademesinden ayrılan yetişkinlerin bilgi ve becerilerini yaşam boyu geliştirmelerini sağlayan eğitim faaliyetleri gerçekleştirilir. Örgün eğitim imkânını elde edememiş olan bireyler için ikinci bir şans olarak görülen halk eğitimi merkezleri aynı zamanda yetişkinlerin kişisel gelişimlerini sürdürmelerini sağlamaktadır. Bu yönüyle halk eğitimi merkezleri nitelikli bireylerin gelişimini sağlayan bir güçtür.
Bu kitapta yaşam boyu öğrenme ve girişimcilik ile Türkiye’de halk eğitimi merkezlerinin bireylerin yaşam boyu öğrenme ve girişimcilik düzeylerine olan katkılarına dikkat çekerek halk eğitim merkezi kursiyerlerinin yaşam boyu öğrenme ve girişimcilik düzeylerine yönelik bir değerlendirmeye yer verilmiştir. Bu bağlamda halk eğitimi merkezi kursiyerlerinin mevcut yaşam boyu öğrenme eğilimleri ve girişimcilik düzeylerinin tablosu çıkarılmış, iki kavram arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Böylece mikro ölçekteki değerlendirme ve çözümlemeler yaparak uzun dönemde bireysel ve toplumsal yararların sağlanabileceği yetşkin eğitimi politikalarının geliştirilebilmesine yönelik veri elde edilebileceği, yanı sıra alanyazındaki bilgi birikimine katkı sunabileceği, yeni araştırmalara ışık tutabileceği umulmaktadır. Kitapta yer alan bilgiler yüksek lisans tez çalışmasından derlenmiştir.