Yaşar Kemal hem Doğu hem Batı medeniyetinin edebiyat mirasından beslenerek muazzam eserler üretmiş olan bir Dünya Edebiyatı yazarıdır. Kendine özgü bir roman teorisine göre psikolojik derinliği büyük edebiyatın ölçütü olarak gören bir yazar olarak Yaşar Kemal, romanlarını büyük bir psikolojik derinlikle donatmıştır. Elinizdeki kitap, psikolojik derinlik ve otobiyografik derinliği Yaşar Kemal’in eserlerinin birbirinden ayrılmaz iki temeli olarak incelemekte ve onun romanlarının dokusunu ve mimarisini bu iki ana boyutun derinden şekillendirdiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma, Tasavvufi psikolojiden aldığı bir kav
Tükendi
Gelince Haber VerYaşar Kemal hem Doğu hem Batı medeniyetinin edebiyat mirasından beslenerek muazzam eserler üretmiş olan bir Dünya Edebiyatı yazarıdır. Kendine özgü bir roman teorisine göre psikolojik derinliği büyük edebiyatın ölçütü olarak gören bir yazar olarak Yaşar Kemal, romanlarını büyük bir psikolojik derinlikle donatmıştır. Elinizdeki kitap, psikolojik derinlik ve otobiyografik derinliği Yaşar Kemal’in eserlerinin birbirinden ayrılmaz iki temeli olarak incelemekte ve onun romanlarının dokusunu ve mimarisini bu iki ana boyutun derinden şekillendirdiğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma, Tasavvufi psikolojiden aldığı bir kavramsal ve kuramsal çerçeve ışığında, Yaşar Kemal’in psikolojik derinlik oluşturmak için kullandığı kurgusal enstrümanları mercek altına alarak başlıca romanlarını analiz etmektedir. Tasavvufi psikolojiye göre insan, derin iç yolculukları yaparak iç huzura erebilir ve ruhsal olarak olgunlaşabilir. Bu iç yolculuklar ayrıca kişinin psikolojik problemlerden kurtulup iyileşmesine vesile olabilir. Romanlarındaki ana karakterlerin çoğu, tıpkı Yaşar Kemal gibi derin travma ve acılar yaşamış ve derin iç yolculukları vasıtasıyla bir tür kendi kendine psikoterapi uygulayan bireylerdir. Metinsel kanıtlar, Yaşar Kemal’in kendisini kahramanlarının ruhunda ve hayatında, genellikle de düş kuran bir çocuk olarak, gizlediğini ortaya koymaktadır. Başka bir deyişle, Yaşar Kemal kendisini karakterlerinin aynasında seyretmeyi ve onların bilincinden iç yolculukları yapmayı seven bir yazar olarak romanlarında kendisi hakkında derinlemesine yazmış ve Mevlana’nın deyimiyle “dokuz yüz katlı” ruhunun bazı katmanlarını ortaya koymuştur. Bu kitap bu şekilde, sanatının iyi anlaşılmadığını düşünen bir romancı olarak Yaşar Kemal’in portresine ışık tutmaktadır.