Çıra gibi yanıyor, ateş gibi sıçrıyordu savaş. Kıvılcım ateş topuna dönmüştü.
Fitne tohumlarını veriyordu yavaş yavaş, biraz su dökmek lazımdı sadece üzerine.
Birileri tarlayı sürüyordu.
Tohumlar hazır, su bol, toprak alabildiğince çoktu.
Plan belliydi.
Böl, parçala, yut meyveleri. Meyvenin adı fitne…
Kıvılcım bir gün gelip bizim beldedeki samanlığa da çarpacaktı. Sonra her yer kül rengi olacaktı.
İki kere iki dört eder misali…
Bilemezdik fitne tohumlarının bu kadar yeşereceğini.
Bahçıvan biçemezdi bu kadar zehirli meyveyi, itfaiyeciler söndüremezdi bu büyük ateşi. Ölümü öldüren ancak ölümdür…
Savaş uçakları evimizin üstünde cirit atıyordu adeta.
Korktum…
Vücudum kor
Tükendi
Gelince Haber VerÇıra gibi yanıyor, ateş gibi sıçrıyordu savaş. Kıvılcım ateş topuna dönmüştü.
Fitne tohumlarını veriyordu yavaş yavaş, biraz su dökmek lazımdı sadece üzerine.
Birileri tarlayı sürüyordu.
Tohumlar hazır, su bol, toprak alabildiğince çoktu.
Plan belliydi.
Böl, parçala, yut meyveleri. Meyvenin adı fitne…
Kıvılcım bir gün gelip bizim beldedeki samanlığa da çarpacaktı. Sonra her yer kül rengi olacaktı.
İki kere iki dört eder misali…
Bilemezdik fitne tohumlarının bu kadar yeşereceğini.
Bahçıvan biçemezdi bu kadar zehirli meyveyi, itfaiyeciler söndüremezdi bu büyük ateşi. Ölümü öldüren ancak ölümdür…
Savaş uçakları evimizin üstünde cirit atıyordu adeta.
Korktum…
Vücudum korku hormonlarını salgılamıştı, kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu.
Haykırıyordum Allah’a *Ne olur, ne olur bizi koru Rabbim* diye.
Kahpe bir bombaydı evimizi yerle bir eden.
Sonra yanıldığımı fark ettim ve dedim ki: Kahpe olan bomba değil,onu atan Ellerdi…