Yeni Eflâtunculuk, İslâm felsefesinin özellikle metafizik alanındaki temel bazı problemlerinin oluşması, yorum ve çözümüne dair etkide bulunmuş felsefî bir akımdır. Özellikle sudur teorisi etrafında gelişen sebeplilik ve negatif teoloji gibi problemler, her ikisi de Aristoteles’e isnat edilen apokrif metinler üzerinden tercüme faaliyeti sırasında İslâm kültür coğrafyasına intikâl etmiştir. Bu metinlerin ilki Plotinus’un Enneadlar adlı eserinin üç bölümünün (4.-6.) özetlenerek tercüme edilmiş hali olan Üsûlûcyâ, diğeri ise Proklus’un Teolojinin Unsurları adıyla bilinen eserinin tercümesi olan el-Hayru’l-Mahz’dır. Bu eserlerin henüz çok erken bir dönemde Arapçaya çevrilmesi İslâm felsefesinin seyrini etkilemiştir.
İslâm felsefenin kl
Tükendi
Gelince Haber VerYeni Eflâtunculuk, İslâm felsefesinin özellikle metafizik alanındaki temel bazı problemlerinin oluşması, yorum ve çözümüne dair etkide bulunmuş felsefî bir akımdır. Özellikle sudur teorisi etrafında gelişen sebeplilik ve negatif teoloji gibi problemler, her ikisi de Aristoteles’e isnat edilen apokrif metinler üzerinden tercüme faaliyeti sırasında İslâm kültür coğrafyasına intikâl etmiştir. Bu metinlerin ilki Plotinus’un Enneadlar adlı eserinin üç bölümünün (4.-6.) özetlenerek tercüme edilmiş hali olan Üsûlûcyâ, diğeri ise Proklus’un Teolojinin Unsurları adıyla bilinen eserinin tercümesi olan el-Hayru’l-Mahz’dır. Bu eserlerin henüz çok erken bir dönemde Arapçaya çevrilmesi İslâm felsefesinin seyrini etkilemiştir.
İslâm felsefenin klasik dönemi olarak kabul edilen 9.-13. yüzyıllarda ana ekolü temsil eden Meşşâîliğin dışında İhvân-ı Safâ gibi bağımsız felsefe çevreleri de bulunmaktadır. Çalışmamız, adı geçen klasik dönemde Kindî, Fârâbî, Âmirî, İhvân-ı Safâ, İbn Miskeveyh ve İbn Sînâ’da Yeni Eflâtuncu unsurların izini sürmenin yanı sıra, filozofların kendi özgün yönlerinin araştırılmasını da içermektedir. Dolayısıyla bu çalışmada İslâm felsefesinin eklektik olmaktan çok senkretik yönüne dikkat çekilerek daha ziyade bu açıdan bir okuma yapılmıştır. Son olarak Gazzâlî ve İbn Rüşd’ün, Yeni Eflâtuncu felsefeyi kabul edip geliştiren bu filozoflara yönelik eleştirilerine de yer verilmiştir.