Dîvân Edebiyatı, Türk edebiyatının yüzyıllarca süre gelen bir geleneği olup yirminci yüzyılın başlarında sona ermiş köklü bi dalıdır. Bu edebiyata ‘dîvân edebiyatı’ adı verilmesinin nedeni mensubu olan şairlerin şiirlerini dîvân adı verilen elyazma kitaplarda toplamış olmalarıdır. Bu edebiyatın son temsilcileri arasında yer alan Yenişehr-i Fenarlı Mehmed Vehbî Efendi’nin dîvânını araştırma konusu olarak seçmemizin sebebi, bu edebiyatın son yüzyılına ait şarlerinden birini tanıtmak, dîvânını akademik caimaya tanıtmak ve bu köklü edebiyatın son dönemine ışık tutmaya çalışmaktır. Son dönem dîvân şairleri üzerine yapılan araştırmalar vardır. Ancak bunlar çokça bilinen ve ön planda olan şairler üzerinedir. Halbuki arka planda kalan ve eserler
Tükendi
Gelince Haber VerDîvân Edebiyatı, Türk edebiyatının yüzyıllarca süre gelen bir geleneği olup yirminci yüzyılın başlarında sona ermiş köklü bi dalıdır. Bu edebiyata ‘dîvân edebiyatı’ adı verilmesinin nedeni mensubu olan şairlerin şiirlerini dîvân adı verilen elyazma kitaplarda toplamış olmalarıdır. Bu edebiyatın son temsilcileri arasında yer alan Yenişehr-i Fenarlı Mehmed Vehbî Efendi’nin dîvânını araştırma konusu olarak seçmemizin sebebi, bu edebiyatın son yüzyılına ait şarlerinden birini tanıtmak, dîvânını akademik caimaya tanıtmak ve bu köklü edebiyatın son dönemine ışık tutmaya çalışmaktır. Son dönem dîvân şairleri üzerine yapılan araştırmalar vardır. Ancak bunlar çokça bilinen ve ön planda olan şairler üzerinedir. Halbuki arka planda kalan ve eserleri keşfedilmeyi bekleyen birçok dîvân şairimiz vardır. Mehmed Vehbî Efendi de onlardan biridir. Bu işe el atarak hem kendisini bu eksikliği gidermek hem de yeni metinleri araştırmacıların istifadesine sunmak temel amaçtır.
Eser daha önce tarafımızdan 2009 yılında bitirme tezi olarak çalışılmıştır. Mezunu olduğum Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı bölümü’nden Prof. Dr. Hanife Koncu’nun danışmanlığında ve Dr. Öğetim üyesi Leyla Alptekin Sarıoğlu’nun yardımlarıyla hazırlanmıştır. Tekrar yapılan bir okuma ve düzeltmelerle iyileştirilerek basıma hazırlanmıştır. Üzerimde emeği olan her iki hocama teşekkürlerimi sunarken basıma hazırlama aşamasında Farsça kısımların okunmasında ve çevirisinde yardımlarını esirgemeyen sayın Prof. Dr. Mehmet Kanar hocama ve Arapça kısımların okunmasında ve çevirisinde yardımlarını esirgemeyen Kemal Küntaş’a teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmada tüm gayretlere rağmen yer alabilecek hatalar için okuyucuların affına sığınır ve çalışmamızı bilim dünyasına sunarız.