Yorum Yap
Bu kitap, artık var olmayan bir dünyayı konu ediniyor.
Sultan II. Abdülhamid dönemi, çok çeşitli yönleriyle bugüne kadar yüzlerce kitaba konu olmuştur. Abdülhamid’in 31 Ağustos 1876 tarihinde Osmanlı tahtına oturması ile başlayan bu dönem, Osmanlı imparatorluğumun ayakta kalma mücadelesinin verildiği, Türk’ün Avrupa’dan kovulup defedilmek, hatta imparatorluk çok görülerek bir avuç toprak parçasına hapsedilmek istendiği bir dönemdir. Gerçekten de, Abdülhamid dönemi bir bütün olarak incelendiğinde gö
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitap, artık var olmayan bir dünyayı konu ediniyor.
Sultan II. Abdülhamid dönemi, çok çeşitli yönleriyle bugüne kadar yüzlerce kitaba konu olmuştur. Abdülhamid’in 31 Ağustos 1876 tarihinde Osmanlı tahtına oturması ile başlayan bu dönem, Osmanlı imparatorluğumun ayakta kalma mücadelesinin verildiği, Türk’ün Avrupa’dan kovulup defedilmek, hatta imparatorluk çok görülerek bir avuç toprak parçasına hapsedilmek istendiği bir dönemdir. Gerçekten de, Abdülhamid dönemi bir bütün olarak incelendiğinde görülür ki, Avrupalısı, Amerikalısı, Moskof`u, Bulgari; Haçlısı, Siyonisti; anarşisti, komitacısı; casusu, haini hep birden söz birliği etmişçesine Osmanlı’ya yüklenmektedir. Bu sayılanların hiçbiri farazi tehditler değildir. Abdülhamid döneminde hepsi vücut bularak imparatorluğun bir şekilde karşısına çıkmış problemlerdir. Bu noktada devletin kuyusunu kazan casusları, terör hareketlerinde bulunan komitaları, toprak satın alarak devlet kurmak isteyen zihniyeti herhalde tek tek saymaya gerek yoktur.”
Araştırmacı-yazar Dr. Emre Gör’ün arşiv belgelerinden ve muteber kaynaklardan yararlanarak hazırladığı
