Yoksulluk nafakası, şartları varsa, boşanmadan sonra eşlerden birinin diğerine ödediği bir nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası hükümleri ihdas edildiği zamandan bu yana değişiklikler göstermiştir. Bu değişiklikler, getirilen eleştiriler çerçevesinde dönemin gereklerine uygun olduğu düşüncesiyle yapılmıştır. Yoksulluk nafakası yapılagelen değişikliklerle beraber, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m.175`le günümüzdeki halini almıştır. Fakat düzenleme bu haliyle de yoğun eleştirilere maruz kalmaktadır. Eleştirilerin odağında yer alan en önemli meselenin yoksulluk nafakasının süresizliği meselesi olduğu söylenebilir. Bununla birlikte yoksulluk
Tükendi
Gelince Haber VerYoksulluk nafakası, şartları varsa, boşanmadan sonra eşlerden birinin diğerine ödediği bir nafaka türüdür. Yoksulluk nafakası hükümleri ihdas edildiği zamandan bu yana değişiklikler göstermiştir. Bu değişiklikler, getirilen eleştiriler çerçevesinde dönemin gereklerine uygun olduğu düşüncesiyle yapılmıştır. Yoksulluk nafakası yapılagelen değişikliklerle beraber, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m.175`le günümüzdeki halini almıştır. Fakat düzenleme bu haliyle de yoğun eleştirilere maruz kalmaktadır. Eleştirilerin odağında yer alan en önemli meselenin yoksulluk nafakasının süresizliği meselesi olduğu söylenebilir. Bununla birlikte yoksulluk nafakasına hükmedilirken hakimin takdir yetkisinin olup olmadığı, süre konusundaki sorunu derinleştiren ilave bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Eserde süreye ilişkin sorunlara, öğretideki görüşlere, Yargıtay`ın uygulamalarına, Anayasa Mahkemesi`nin bu hususta vermiş olduğu kararlara ve bunlara ilişkin değerlendirmelerimize yer verilmiştir. Eserin birinci bölümünde, yoksulluk nafakasındaki sorunların anlaşılabilmesi ve çözüm önerileri getirilebilmesi amacıyla yoksulluk nafakasına ilişkin genel bilgilere, tarihsel gelişimine, diğer hukuk sistemlerinde yoksulluk nafakası konularına yer verilmiştir. İkinci bölüm eserin esasını oluşturan kusur, süre ve yoksulluk kavramları çerçevesinde yoksulluk nafakasının değerlendirilmesine ayrılmıştır. Bu bölümde her bir kavramla ilgili mevcut sorunlar ortaya konulmaya ve bunlara çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Eserin üçüncü ve son bölümünde ise yoksulluk nafakasının sona ermesi, usul hükümleri ve boşanma sonrasında yoksulluğun önlenmesine yönelik alternatif yöntemler ifade edilmiştir.