Agos gazetesinin kurucusu ve eski genel yayın yönetmeni Hrant Dink`in köşe yazılarından oluşan Bu Köşedeki Adam, Dink`in Agos, Yeni Binyıl ve BirGün gazetelerinde 1996-2007 yılları arasında yazdığı bazı köşe yazılarını bir araya getiriyor. Kitap bu defa İngilizce dilinde Your Man In This Column başlığı ile yayımlandı.
Hrant Dink`in seslendiği farklı kesimleri ve düşüncesini yoğunlaştırdığı temel meseleleri merkeze alarak tematik bir çerçevede hazırlanan seçkide, yazarın Türkiye`ye, dünyaya, siyasete, azınlıklara, Kürt sorununa, başörtüsü tartışmalarına, Türkiye Ermeni toplumuna, Türk-Ermeni meselesine, Batı`ya, Diaspora`ya ve Ermeni
Tükendi
Gelince Haber VerAgos gazetesinin kurucusu ve eski genel yayın yönetmeni Hrant Dink`in köşe yazılarından oluşan Bu Köşedeki Adam, Dink`in Agos, Yeni Binyıl ve BirGün gazetelerinde 1996-2007 yılları arasında yazdığı bazı köşe yazılarını bir araya getiriyor. Kitap bu defa İngilizce dilinde Your Man In This Column başlığı ile yayımlandı.
Hrant Dink`in seslendiği farklı kesimleri ve düşüncesini yoğunlaştırdığı temel meseleleri merkeze alarak tematik bir çerçevede hazırlanan seçkide, yazarın Türkiye`ye, dünyaya, siyasete, azınlıklara, Kürt sorununa, başörtüsü tartışmalarına, Türkiye Ermeni toplumuna, Türk-Ermeni meselesine, Batı`ya, Diaspora`ya ve Ermeni kimliğine ilişkin deneyim, gözlem ve görüşlerinin izi sürülüyor. Kitabın çarpıcı özelliklerinden biri de, söz konusu yazıların bugün yazılmışcasına geçerliliğini koruyor olması. Bu, Hrant Dink`in analizlerindeki ve siyasi birikimindeki isabet kadar, uğruna mücadele edilmesi gereken temel konuların halen ortada durduğu gerçeğinin de bir göstergesi. Seçkinin, Hrant Dink`in yalnızlaştırılma sürecine ilişkin bölümü, okura, basın ve hukuk dünyasında yaşananları, Türkiye`nin yakın geçmişine damga vuran karanlık oyunları, doğrudan tanığının ağzından dinleme ve idrak etme fırsatı sunuyor. Kitabın İngilizce baskısı için Vicken Cheterian’ın kaleme aldığı önsözde dediği gibi, “Hrant’ın düşünce yapısındaki özgünlük dünyamızı olduğu gibi görmesinden değil, nasıl olabileceğini görmesinden geçiyordu.”