Parçalanmış dudakları alıp usulca dışarı bırakırsın. Oysa dudaklarını bıraksan bile gözlerini ardın sıra taşırsın. Sonunda aynı yoldan dönerken, ne kendi gözlerinin ağırlığına dayanabilirsin, ne de yanında götürdüğün gözlere bakabilirsin.
Kaybolup giderdi Nizam, bir limon çekirdeğinde, şeker tanesinde, bir kızıl saç telinde. Annesi banyodan sonra kendi yaptığı kokuları sürerdi. Babası geldiğinde uyuturlardı Nizam’ı. Nizam, uykuyu sevmezdi. Keşke babası gelmeseydi.
Geri dönmedi ama böyle de gidemezdi.
Kırmızı bavulun kapağını açtı, hadi gir dedi kızına seni böyle götüremem.
Nazlı hiç direnmedi, anamın bir bild
Tükendi
Gelince Haber VerParçalanmış dudakları alıp usulca dışarı bırakırsın. Oysa dudaklarını bıraksan bile gözlerini ardın sıra taşırsın. Sonunda aynı yoldan dönerken, ne kendi gözlerinin ağırlığına dayanabilirsin, ne de yanında götürdüğün gözlere bakabilirsin.
Kaybolup giderdi Nizam, bir limon çekirdeğinde, şeker tanesinde, bir kızıl saç telinde. Annesi banyodan sonra kendi yaptığı kokuları sürerdi. Babası geldiğinde uyuturlardı Nizam’ı. Nizam, uykuyu sevmezdi. Keşke babası gelmeseydi.
Geri dönmedi ama böyle de gidemezdi.
Kırmızı bavulun kapağını açtı, hadi gir dedi kızına seni böyle götüremem.
Nazlı hiç direnmedi, anamın bir bildiği vardır dedi,
uslu uslu bavula girdi.
Anası sıkıca kapattı bavulun kapağını,
açılmasın diye üstüne oturdu, oğlanı da oturttu,
Nazlı sesini yuttu,
bavul kapandı.
Anası, oğlanın elini tuttu, kendini yollara vurdu.
Kırmızı bavul iyice ağır oldu.