Türk-Yunan ilişkileri, herhangi iki komşu ülke ilişkilerinin ötesinde çok boyutlu bir diplomatik süreci ifade etmektedir. Yunanistan’dan söz ederken şüphesiz; kurulduğu andan itibaren Türkiye aleyhinde daima büyüyen ve zaman zaman bu büyümeyi katliam ve terörle birlikte sürdüren bir ülkeden bahsediyoruz. Son olarak 1919-1922 yılları arasında Anadolu’nun işgali; 1963’ten sonra da Kıbrıs’ın ENOSİS emelleri doğrultusunda ilhakını hedefleyen ve nihayet PKK terör örgütünü destekleyerek birçok insanımızın yok olmasına yol açan bu Yunan saldırganlığı; bugün de pek &cce
Tükendi
Gelince Haber VerTürk-Yunan ilişkileri, herhangi iki komşu ülke ilişkilerinin ötesinde çok boyutlu bir diplomatik süreci ifade etmektedir. Yunanistan’dan söz ederken şüphesiz; kurulduğu andan itibaren Türkiye aleyhinde daima büyüyen ve zaman zaman bu büyümeyi katliam ve terörle birlikte sürdüren bir ülkeden bahsediyoruz. Son olarak 1919-1922 yılları arasında Anadolu’nun işgali; 1963’ten sonra da Kıbrıs’ın ENOSİS emelleri doğrultusunda ilhakını hedefleyen ve nihayet PKK terör örgütünü destekleyerek birçok insanımızın yok olmasına yol açan bu Yunan saldırganlığı; bugün de pek çok ikili sorunda çözümsüzlük üreterek devam etmektedir.
Bu bakımdan Yunanistan ve Rumlar, Türk milleti için adeta başlı başına bir sorundur. Sorunun çözümünün, Yunanistan’ın megali idea olarak adlandırılan büyük Yunanistan yaratma idealinden vazgeçmesine bağlı olduğu görülmektedir.
Daha önce çeşitli yerlerde değişik isimlerle beş baskı yapan ve bu defa yeni ve güncel araştırmalarla genişletilen bu eserimizin, Yunanistan’ı ve onun politikalarını anlamak ve Yunanistan’a karşı doğru politikalar oluşturmak için önemli bir boşluğu dolduracağını düşünmekteyiz.