“Yusuf“luk, “zindan“lık demek değildir elbet.
Yusuf olmak, zindanlardan onurlu mahpusluğunu, sarayların onursuz esaretine yeğlemektir.
Kendi rahatını, başkalarının hak etmediği rahatsızlıkların üzerine kurmamaktır.
Züleyha’ların arsızlığından ar etmektir.
Er olmaktır.
Eren olmaktır.
Alperenliği kendi nefsi üzerinde kurup, iç dünyasında yaşayabilmektir!
Gücünü başkalarına değil, kendine, kendi nefsine gösterebilmek, o azgın boğayı yere devirip “Boğaç Han“ olabilmektir.
Her kişi Yusuf olmaz, “er“ kişi Yusuf olur ancak:
“Er kişi nerde dostlar? Nerde, hani Alperen?
Öfke, şehv
Tükendi
Gelince Haber Ver“Yusuf“luk, “zindan“lık demek değildir elbet.
Yusuf olmak, zindanlardan onurlu mahpusluğunu, sarayların onursuz esaretine yeğlemektir.
Kendi rahatını, başkalarının hak etmediği rahatsızlıkların üzerine kurmamaktır.
Züleyha’ların arsızlığından ar etmektir.
Er olmaktır.
Eren olmaktır.
Alperenliği kendi nefsi üzerinde kurup, iç dünyasında yaşayabilmektir!
Gücünü başkalarına değil, kendine, kendi nefsine gösterebilmek, o azgın boğayı yere devirip “Boğaç Han“ olabilmektir.
Her kişi Yusuf olmaz, “er“ kişi Yusuf olur ancak:
“Er kişi nerde dostlar? Nerde, hani Alperen?
Öfke, şehvet anında kendine galip gelen?
Altını toprak eden er kişi nerde? Hani?
Toprağı altın etmek hüner değildir yani!
Züleyha’ya “Git!“ diyen bir erkek göster bana
Ayağının tozunu sürme edeyim sana!
Erkek, boğa değildir. Haşa! O, hayvanlıktır!
Erkeklik, Yusufluktur, mertliktir, insanlıktır!
Erkek isen Yusuf ol, hep dik ol, mertçe yaşa!
Züleyha’ya eğilme zindan da gelse başa!“