Erdinç Ozan, inanılmaz anlatım gücüyle okuru sarıp, sarmalayan bir yazar. Onun hangi eserini alırsanız alın ilk satırını okuduğunuzda kitap bitmeden elinizden bırakamazsınız. Masa başında oturup hayâl kurmuyor. Gerçek hayatları, yaşamın en acımasız gerçeklerini gün ışığına çıkartıyor.
Gerçek yaşamlardan alıntıladığı, sürükleyen, bir sonraki sayfada neler olacak dedirttiren, soluk kesen ayrıntılarla zenginleştirdiği roman ve öykülerin yazarı. Elinizde tuttuğunuz bu kitapta esrarengiz olaylara ışık tutuyor. Yoksulluk ile varsıllığı satır aralarında sorguluyor.
Onca zenginliğin kişileri mutlu etmeye yetmeyeceğini, yarının ne olacağının bilinmezliğini ustaca anlatıyor. Bu kitap aynı zamanda on dört yaşında evlendirilen çocuk geli
Tükendi
Gelince Haber VerErdinç Ozan, inanılmaz anlatım gücüyle okuru sarıp, sarmalayan bir yazar. Onun hangi eserini alırsanız alın ilk satırını okuduğunuzda kitap bitmeden elinizden bırakamazsınız. Masa başında oturup hayâl kurmuyor. Gerçek hayatları, yaşamın en acımasız gerçeklerini gün ışığına çıkartıyor.
Gerçek yaşamlardan alıntıladığı, sürükleyen, bir sonraki sayfada neler olacak dedirttiren, soluk kesen ayrıntılarla zenginleştirdiği roman ve öykülerin yazarı. Elinizde tuttuğunuz bu kitapta esrarengiz olaylara ışık tutuyor. Yoksulluk ile varsıllığı satır aralarında sorguluyor.
Onca zenginliğin kişileri mutlu etmeye yetmeyeceğini, yarının ne olacağının bilinmezliğini ustaca anlatıyor. Bu kitap aynı zamanda on dört yaşında evlendirilen çocuk gelin Fatma Melek`in dramını yüreğimizin içine sokarak, toplumsal bir yaraya parmak basıyor. Erdinç ozan daha önce yazdığı Narin Safran ile batı ve doğu kültürleri arasındaki çatışmayı aşk ve gerilim düzleminde bizlere sunmuştu. Narin Safran`nın hikâyesini gözlerimiz dolarak okumuştuk. Emeklilikte Yaşa Takılanların dramını anlatan Dökün Beni Yıldızlara ile hüngür hüngür ağlamıştık. Bu büyük usta, Balıkçı Kız`da küçük yaşta tacize uğrayan genç bir kadının yaşama tutunma çabalarını anlatırken, Yitik Hayat`ta yaşamını sorgulayan bir kadının trajedisi ile bizleri tekrar tekrar ağlatırken toplumcu gerçekçi yazar olmanın gereğini yapıyordu. Dağlar da ağlar adlı öykü kitabında ise birimizi değil, hepimizi ağlatmıştı.
Biz kitap okurları veya sokakta gezen, parkta oturan, denizde yüzen, sahilde gezen, çöp toplayan, hurda karıştıran, teneke barakalarda yaşamaya çalışan her kim varsa bilmeliyiz ki mutlaka bir gün hemde hiç haberimiz olmadan Erdinç Ozan`ın bir öyküsünün veya bir romanının karakteri olabiliriz. Çünkü, o halkın yazarı. Nerede haksızlığa uğrayan mağdur insan varsa Erdinç Ozan`ın kalemi oradadır.
Yazarın her kitabında kesinlikle kendinizden bir parça yada bizzat kendinizi çok güçlü, kusursuz bir anlatımla bulabilirsiniz. Yanınızda mendil bulundurmayı unutmayın. Erdinç Ozan`ın hangi kitabı olursa olsun son sayfasında göz yaşlarınızı tutamazsınız.
Erdinç Ozan`ın kitaplarını bulamazsanız, çalın.
-Osman Erşahin
İzmir